29 Mart 2009 Pazar

Kırmızı Pazartesi

Koltuklarımızı bulduğumuzda bizi bir mektup bekliyordu. Tıpkı Santigo Nasar'ın evinin kapısının altından atılan o mektup gibi. Ama henüz zamanı gelmedi o mektubu açmanın. Şimdi ölüm zamanı.

Gabriel Garcia Marquez'in Kırmızı Pazartesi'sini ilk okuduğumda çok etkilenmiştim. Daha çocuktum ama yine de kolombiyada işlenen o cinayet ve insanoğlunun umursamazlığı çok içime oturmuştu. Macit Koper'in bu kitabı bir oyuna dönüştrdüğünü öğrendiğimde ise "kesinlikle izlemeliyim" dedim. Ama gelgelelim ki hiç bir festivalde gitme fırsatını yakalayamadım. Dün geceye kadar.

İBB Şehir tiyatroları, ümraniye sahnesinde izledik Kırmızı Pazartesiyi. Anlatıcı Murat Galibağaoğlu etkileyici bir performans ve ses tonu ile Santiago Nasar'ın göz göregöre gelen cinayetini anlatırken zamanın oyun içerisinde kıvrıldığını izlemekten çok keyif aldım.

Gelelim oyunun en can alıcı noktasına; mektuba. Başta da yazdığım gibi oturduğumuz koltuklarda bizi birer mektup bekliyordu. Santiago Nasar'ın evinin pek kullanılmayan ön kapısının altından atılan mektubun aynısı.

Dikkat et Santiago Nasar, Seni Öldürecekler!..

El yazısı ile bir mektup yazıp bunun fotokopisini oyun öncesinde her koltuğa koymak kimin aklına geldi bilmiyorum ancak yapanın aklına sağlık. Oyunu izlemek için çektiğimiz trafiği ve bulunması zor olan İBB Ümraniye sahnesine (Garmin'in veritabanında bile yeri güncel değil!) ulaşmakta çektiğimiz zorluğu saniyesinde unutturup, bizi oyunun içine çekiverdi.

Tebrikler.

PS: Lojistik destekleri için Gamze / Yiğit Onural'a teşekkürler. Evet deniz için biraz fazla geldi oyun. Üzgünüm....

1 Yorum:

berrak soyral dedi ki...

Evet garmine güvenim bir kez daha sarsıldı dün yıkılmış olan ümraniye sahnesine bizi götürdükten sonra aa burası yıkılmış dur yeni adresi verim demesi son sürümünün yüklenme zamanını getirdiğini bir kez daha hatırlattı:))
Bütünüyle bir cinayeti işleyen bir filme denizi götürmek düşüncesiz teyzesinin üzülmesine ve ablasının oyun boyunca töre cinayeti ve bilimum kavramları açıklamak zorunda kalmasına neden oldu...Sahnedeki ses düzeni çok kötüydü bazı zamanlar oyuncuların seslerini duymakta zorlandım diyebilirim, müziklerde konuyla bütünlük sağlamıyordu, dışarı taşan bir sahne olması güzeldi.

Yorum Gönder