10 Mart 2009 Salı

Aman da aman social'ımız da varmış..

Bir reklam kampanyası planlanacak diyelim. Herkesin ağzına pelesenk olmuş; "Social yapalım" Allahınızı severseniz biliyor musunuz SMMarketing nedir, nasıl yapılır, nasıl ölçülür? Ben biraz biliyor gibi yapıp size bilgiçlik taslayacağım şimdi. Varsa eksiğim (ki elbet vardır) düzeltin.

SMMarketing ne ola ki?

Social Media Marketing (Social Network Marketing): Bire bir çevirisi ile Sosyal Medya (Ağ) Pazarlaması. Ancak, Türkiye'de SMMarketing üzerinde çalışan birçoklarının genel kanısının aksine bu kavram sadece Facebook ve Myspace'den ibaret değil, ki Loyd Salmons (internet advertising bureau'nun başkanı) bu konuyu pek güzel bir biçimde özetliyor;
Sosyal medya pazarlaması sadece büyük sosyal ağlardan ibaret değildir. SMMarketing, markaların kullanıcıları ile kendi alanlarında iletişim kurmasıdır.
Biz Türkiye için bu tanımı biraz daha açalım. Sosyal medya pazarlaması; büyük bir pazarlama planı içerisinde önemli çarklardan biri olan, kullanıcılara günün keşmekeşi içerisinde değil, akşam bilgisayarları başında arkadaşları ile sohbet ederken ulaşan ve kullanıcıların tepkileri ile şekillenen bir pazarlama dalıdır. Son dönemde heryerde gördüğümüz reklamlara karşı içgüdüsel bir körlük oluşturan bireyleri farkettirmeden reklamın bir parçası haline getirerek, sıkıp rahatsız etmeden, "Bakın biz de varız!" demek yerine, "naber?" diyen bir yapıya sahiptir. Bu sebeple oldukça doğal bir şekilde kurgulamalı ve heryere link atalım gibi bir mantalite ile yola çıkılmamalıdır.

Bu tanım içerisinde en önemli nokta, bu pazarlama dalının kullanıcıların tepkileri ile şekillenmesi. Biraz daha açayım; normal reklamlarda siz birşey söylersiniz ve pazar araştırma şirketleri ile bunu ölçmeye çalışırsınız. İnternet reklamlarında da bir şeyler söylersiniz ve ne kadar tıklanmışız, kaç kişi kullanmış diye ölçersiniz. Ancak SMMarketing ile siz bir şey söylersiniz ve insanlar size cevap verirler. Markanızın bir parçası olurlar ve sizin 1 ayda ulaşamayacağınız kadar çok insana sizin yerinize 1 günde ulaşırlar. Üstelik yukarıda bahsettiğim "reklam körlüğü"ne de takılmada. Çünkü SMMarketing'de marka size birşey söylemez, arkadaşınız söyler. Ve hepimiz arkadaşlarımıza markalardan daha çok güveniriz.

Dolayısı ile SMMarketing en basit tanımı ile markayı insanların eline bırakmak ve güvenle büyümesi için farkettirmeden kollamaktır.

Markayı insanların ellerine bırakmak deyince çoğumuzun sırtındaki tüyler, yaşanan deneyimler sebebi ile, üperdi değil mi? İşte bu yüzden biraz da nasıl yapılır'ı anlatacağım.

Ee? Biz bunu nasıl yapıcaz?

Şöyle efendim; müşteri gibi düşünücez. Ama banner yaparken "hmnn nasıl yapsam daha çok tıklanır" diye düşündüğümüz gibi değil. "Ben X ürününü ile ilgilenebilecek biri olsam hangi sosyal mecralarda varlık gösterirdim?" güzel bir başlangıç sorusu olabilir örneğin. Devamında da "neyi nerede görsem beni rahatsız etmeden ilgimi çekebilirdi?".

Örnek bir kurgu yapalım.

Diyelim ki iphone aksesuarları satan XYZ diye bir markanız var. Hemen facebook'a profil yaratın. Alın size social!

:)

Değil tabii ki. Önce hedef kitle. Kim olabilir? Gençler ve muhtemelen mali durumu iyi olanlar. (iphone forresterwave raporu 2008 Q4) Nerede buluruz bu insanları?
  • Facebook (evet. ama şeytan ayrıntılarda gizlidir.)
  • Twitter
  • Friendfeed
  • Stumbleupon
  • Slideshare
  • Youtube
  • vb..
İzlenilebilecek en sürratli taktik, dallar arası senkronizasyon. Örneğin friendfeed bu sistemin merkezine yerleştirilip diğer tüm dallara dağıtımı gerçekleştirebilir. Siz herhangi bir yerde bir şey yaratırsınız ve o bunu her noktaya dağıtır.

Bir blog kurulabilir. Kurumsallığı içine yedirmiş, ama gerektiği kadar da lakait. Markadan çok insan gibi.

Bu sistemi daha önce bir çok proje üzerine denedik ve oldukça güzel dönüşler aldık. Bu sebeple şans vermenizi altını çizerek öneririm.

Tamam.

Şimdi bir SMMarketing kampanamız da var.

Da;

Nasıl ölçücez bu mereti?

Nasıl ölçücez den önce "neden ölçmeliyiz?" diyelim ama biz. Ölçmeliyiz çünkü "eğer biz birşey söylemezsek insanlar birşeyler söyleyecektir" ve insanların ne söylediğini konuşmaya dahil olmadan manipüle edemeyiz. O zaman neymiş efendim? Dinliycekmişiz, ve cevap verecekmişiz. Şimdi dönelim ana soruya; nasıl ölçücez.

Şöyle ki; bizim yarattığımız buzz tüm bu sosyal dünya içerisinde "etiket" dediğimiz kelime yada kelime grupları ile eşleşerek varlık gösteriyor. Biz de bu etiketlerin internette ne kadar konuşulduğunu öçümleyeceğiz. Birkaç ölçümleme sistemini kısaca listeleyelim; (XYZ lerde kendimize hedef koyduğumuz etiketler olsun)
  • http://news.google.com/news?ned=tr_tr&q=XYZ&output=rss
  • http://www.twingly.com/search.rss?q=XYZ&site=jaiku.com%7cidenti.ca&sort=published
  • http://friendfeed.com/search?q=XYZ&output=atom
  • http://search.twitter.com/search.atom?q=XYZ&show_user
Bu sonuçlar bize RSS tipinde bilgi vereceklerdir. Tabi arzu ederseniz kullanıdığınız bu sistemlerin içsel arama motorları ile RSS haricinde de sonuçlar elde edebilirsiniz.

Bu RSSler ile elde edilen sonuçları da, örneğin, bir RSS reader ile yada Friendfeed'de bir sanal arkadaş yaratarak birleştirilmiş bir şekilde izleyebilirsiniz. Ki oldukça kullanışlıdır ikincisi, şiddetle tavsiye ediyorum. Tabii bunun içerisinde "rakipleri" de izlemek olabilir, ki sektör öngörüsü için daha gerekli bir unsur düşünemiyorum.

Tüm bunlar dışında Google insighs'ı kullanarak etiket kelimelerinizin ne kadar aratıldığını da arada bir gözlemek önemli bir başlık... Sonrasında Trackur var... var var var.. Siz yeterki ölçmek isteyin!

SM'den bu kadar bahsedip de "Cluetrain Manifestosu"nu anlatmamak olmaz. Ancak o da başka bir yazıya...

0 Yorum:

Yorum Gönder